BOYUN AĞRISI
Boyun ağrısı son yılların en sık gözlenen sağlık problemlerinden biri haline gelmiştir. Çevremizdeki her 3 kişiden biri hayatı boyunca en az bir kez boyun ağrısı çeker.
Ofis çalışanlarında, masa tezgah başında çalışanlarda, stresli iş temposu olanlarda ve bayanlarda sık gözlenir.
Boyun ağrılarının bir özelliği boyundan çıkıp dağılan sinirler nedeniyle, yalnızca boyun çevresi ve arkasına sınırlı kalmayıp omuza, kollara ve baş bölgesine hatta parmak uçlarına kadar vurabilmesidir. Bu nedenle boyun ağrısıyla birlikte sırt-omuz ağrısı, kola yayılan ağrı, ellerde uyuşma, baş dönmesi, dengesizlik ve baş ağrısı görülebilir.
NEDENLERİ;
Omurga ve yumuşak dokularda kaynaklanan ağrılar ;
Duruş bozukluğu gibi zorlanmalar sonucu gelişen ağrılar. Temel problem ofis çalışanlarında ve tezgah- masa başı çalışanlarında olduğu gibi boynun uygun olmayan pozisyonda uzun süre kalmasıdır.
Fıtıklara bağlı gelişen ağrılar, boyun omurları arasındaki disklerin kanal içindeki siniri sıkıştırması sonucu gelişir.Boyunda ağrı sırta ve kola yayılabilir.Ağrı ile birlikte uyuşukluk, güç kaybı ve kaslarda incelme olarak bilinen kas atrofileri görülebilir.
Kireçlenme özellikle 45 yaş sonrasında ortaya çıkan bir nedendir. 50 yaş grubu popülasyonda %25 oranında gözlenir.
BOYUN BÖLGESİNE YANSIYAN AĞRILAR;
Nedeni boyunda olmadığı halde ağrının hissedildiği yer boyundur.
Strese bağlı gelişen boyun ağrıları ; mide, barsak ve boyun-sırt başta olmak üzere tüm kasların etkilendiği yoğun çalışan günümüz insanının alışık olduğu bir kavramdır.
Fibromiyalji ve miyofasial ağrı sendromu;
Boyun ağrılarının en sık nedenlerinden biridir. Süregen ağrı, tutukluk, yorgunluk, vücudun bazı noktalarında derin hassasiyet ile tanımlanan bir hastalık grubudur. Hastalarda en önemli belirtiler yoğun boyun ve sırt ağrılarıdır. Özellikle stres boyun kaslarında kasılmaya neden olur ve boyun ağrısı ve gerilim baş ağrısı ortaya çıkar. Hastalar sabahları dinlenmeden uyandıklarını ifade ederler. Soğuk ve nemli hava ile yorgunluk, psikolojik gerginlik ve hareketsizlik ile şikayetler artar.
BOYUN AĞRISI BAŞ AĞRISI YAPAR MI ?
Sanılanın aksine baş ağrıları her zaman beyinden ya da baştaki diğer yapıların rahatsızlıklarından kaynaklanmaz. Baş ağrısının boyundan da kaynaklanabileceği saptanmış ve 1983 yılında Uluslararası Baş Ağrısı Derneği tarafından “Boyun kaynaklı baş ağrısı” tanımı yapılmıştır. Bu ağrı tipinde, boyunda yer alan çeşitli yapılardaki bozukluklar baş ağrısına neden olurlar.
BOYUN PROBLEMLERİ VERTİGO ( BAŞ DÖNMESİ) YAPAR MI ?
Baş dönmelerinin yarısından fazlası boyun omurga veya adalesi kaynaklıdır.Boyun kemiklerinde yıpranma bu kemiklerin içinden geçen ve beyin sapı ile beyinciği besleyen damarlardaki kan akımını azaltarak vertigoya neden olabilir.
BOYUNDA DÜZLEŞME NEDİR ?
Boyun ağrısından dolayı gelişen kas spazmı, boynun normal eğriliği olan lordozun bozulması ve düzleşmesine neden olur. Çoğunlukla boyun probleminden çok problemin başlangıcıdır.
BOYUN AĞRISI VE FİZİK TEDAVİ
Günümüzde giderek önemi artan boyun rahatsızlıklarının tedavisinde en büyük rol fizik tedavi kliniklerindedir. Fizik tedavi hastaların ağrısını ve yakınmalarını tedavi etmek yanında yaşam boyunca devam eden yıpranma sürecinden daha az etkilenmelerini sağlar.
Öncelikle hastaların bilmesi gereken yapılan işlemin ağrılı bir işlem olmadığıdır.Tedavide amaç; hasarlı dokunun iyileşme sürecini hızlandırarak ağrının kaynağı sinir basısı ise basının fizik tedavi modaliteleri ile kaldırılıp, uygun egzersiz programı ile kasların güçlendirilerek yeniden dengelerin sağlanmasıdır. Ağrının kaynağı kaslar ise kasların gevşetilerek öncelikle rahatlamanın sağlanması ve sonrada güçlendirme ile tekrar problem yaşanmasının engellenmesidir.
Boyunda 7 adet omur cismi bulunur. Yapıları itibariyle bel omurlarından tek farkları, daha küçük olmalarıdır. Her omurga arasında yastıkçık dediğimiz kıkırdaklar mevcuttur. Bu kıkırdak yapının yırtılarak, omurga içinde seyreden omurilik veya kola dağılan sinirlere baskı yapması donucu oluşan hastalığa boyun fıtığı denir. Hastada şiddetli bir boyun ağrısıyla birlikte kola yayılan ağrı, uyuşma mevcuttur. Zamanla yırtılan kıkırdak sinirlere baskı yaparsa kolda kuvvetsizlik olur.
BOYUN OMURLARININ YAPISI NASILDIR ?
Kafa tabanından itibaren 7 adet omur cismi vardır. Her omur cisminin ortasında , beynin devamı olan omurilik bulunur. Vücudun çeşitli yerlerinden beyine dönen duyular veya beyinden vücuda dağılan emirler omurilik içinde seyreder. Boyun bölgesinde her omur cismi hizasından çıkan sinirlerde kola ve sırta yayılarak, bu bölgelerin duyu ve hareketini sağlar.
Omurgalar arası yastıkçık dediğimiz disk dokusunun dış kısmı (anulus fibrosus) ve iç kısmı (nucleus pulposus ) bulunur. Jelatin kıvamındaki iç kısmın , daha kuvvetli bir bağ dokusundan oluşan dış kısmı yırtarak omurilik ve sinirlere bası yapması sonucu boyun fıtığı ortaya çıkar. Burada dikkat edilmesi gereken ve bel fıtığından başlıca fark, sadece sinirlere değil omuriliğin kendisinede baskı olması sonucu vücudun tamamında kısmi veya tam kuvvetsizlik oluşmasıdır.
BOYUN FITIĞINDA RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR ?
* Boyun omurları arasındaki kıkırdağın boynun kötü kullanımı nedeniyle erken dejenerasyon dediğimiz yıpranması
* Ani ve güçlü boyun hareketleri. Ağır kaldırmak, ani ters dönüşler.
* Baş öne eğik olarak uzun süreli çalışma: Masa başı işleri.
* Özellikle emniyet kemeri takmadan araba kullananlarda ani fren yapılması veya trafik kazası.
* Geçirilmiş boyun travması, spor yaralanmaları.
BOYUN FITIĞI İLE KARIŞAN HASTALIKLAR NELERDİR ?
* Fibromiyalji: Sık tekrarlayan boyun ve bel adelelerinin spazmıdır. Halk arasında adele romatizması olarak bilinir.
* Omuz Eklemnin Hastalıkları: Omuz ekleminin sertleşmesi ve kola yayılan çok şiddetli ağrıyla seyreder. Hastalık özellikle geceleri daha şiddetli ağrı yapar.
* Sinir Tuzaklanmaları: Omurilikten çıkarak dağılan sinirlerin kolda belli noktalarda sıkışmasıdır. En iyi bilineni El-Bilek Kanalı Hastalığı (karpal tünel sendromu) olup, orta yaş ı geçmiş özellikle kadınlarda veya bilek kuvveti gerektiren herkeste geceleri kolun tamamına yayılan ağrı ve uyuşmalardır. Boyun fıtığı ile birlikte olursa çift tuzaklanma denir ve her ikisininde aynı anda tedavisi gerekir.
* Tenosinovit: Koldaki adelelerin kılıfının zorlama veya romatizmal sebeplerle şişmesi sonucu ortaya çıkar. Bölgesel ağrılarla seyreder.
TANIDA KULLANILAN YÖNTEMLER NELERDİR ?
Klinik muayene, Servikal MR, Servikal BT, EMG. Klinik muayene ve Servikal MR mutlaka yapılmalıdır. EMG sinir tuzaklanmalarını ayırmada gerekirse kullanılır.
BOYUN FITIĞININ EVRELEMESİ VE TEDAVİSİ NASILDIR ?
Boyun fıtığı tanısı alan hasta aşağıdaki klinik durumdan herhangi birinde olabilir.
1-Boyun bölgesinde hafif ağrı.
2-Orta düzeyde sık tekrarlayan ağrılar ve hareket kısıtlılığı.
3- Şiddetli boyun ağrısı ve veya kola vuran ağrıla birlikte kolda kuvvetsizlik veya uyuşma gibi sinir hasarı bulguları.
4-Ağrıyla birlikte kollarda belirgin kuvvet kaybı veya kaybın giderek artması.
EVREYE YÖNELİK TEDAVİ PRENSİPLERİ NELERDİR?
Evre 1-2-3 de öncelikle ilaç tedavisi, boyunluk kullanımı, fizik tedavi ve nöral terapi uygulanmalıdır. Bu dönemde hastalığın iyileşmesi, bu tedavilerle yırtılan disk dokusunun ve çevre dokudaki bası ve inflamasyonun azaltırmasına yöneliktir. Bu süre 1 ay içinde gerçekleşmelidir.
Çeşitli tip boyunlukların hepsinin amacı: Başın boyun omurlarına olan basıncını azaltmak ve boynu hareketsiz tutarak istirahat ve iyileşmeyi sağlamaktır.
Evre 4 de uygulanan tedavilere rağmen ağrı azalmıyor ve kuvvet kaybı artıyorsa cerrahi tedaviler gündeme gelmelidir. Uluslararası çalışmalarda bu tür durumlarda spinal cerrahi % 2-3 tür. Yani her yüz boyun veya bel problemi olan hastanın 2 veya 3’ü cerrahiye gider.
Bir veya birkaç kas grubunda görülen ağrı, hassasiyet ve tutuklukla karakterize bir hastalıktır. Halk arasında kulunç, kas romatizması ve yel vurması gibi isimlerle adlandırılır. Fibromiyalji sendromu ile çoğunlukla karıştırılır. Halbuki fibromiyalji sendromunda ağrı daha yaygındır, myofasial ağrı sendromu ise daha az kas grubunu ilgilendirir. Fibromiyalji daha çok kadınlarda, miyofasial ağrı ise her iki cinste eşit sıklıkta görülür. Fibromiyalji de ağrı tutukluk ve hassasiyet vücudun her tarafında yaygındır, miyofasial ağrıda ise bir veya birkaç bölgededir. Myofasial ağrıda yorgunluk ve uykusuzluk yoktur ya da daha hafiftir. Myofasial ağrının tedavisi fibromiyaljiye göre daha kolaydır.
Miyofasial ağrıların sebepleri nelerdir ?
Genetik faktörler, aşırı yorgunluk, tekrarlayan hareketler, iş kazaları, boyun ve bel fıtıkları, mesleki ve ailevi tatminsizlikler, kötü çalışma koşulları miyofasial ağrıların en önemli sebepleridir.
Kötü pöstür, uzun süre hareketsiz kalma, uzun süren yatak istirahatları, B vitamini eksiklikleri, potasyum, kalsiyum, demir, magnezyum ve selenyum gibi mineral eksiklikleri, hipoglisemi, hipotiroidi, östrojen eksikliği, viral enfeksiyonlar, psikolojik ve sosyal problemler miyofasial ağrıların diğer sebepleridir.
Miyofasial ağrılarda hastanın şikayetleri nelerdir ?
Miyofasial ağrı sendromlu hastalarda kaslarda ağrı, tutukluk ve hassasiyetin yanında, sıkışma ve yanma hissi vardır. Eklem hareket açıklığında hafif bir kısıtlanma ve yorgunluk vardır. Çoğu zaman hastalar kas tutukluğundan değil baş ağrısı, sırt ağrısı, boyun ağrısı, göğüs ağrısı, bel ağrısı, siyatik ve omuz ağrısı gibi değişik ağrılardan yakınırlar. Ağrılar hafif veya bazen çok şiddetli olabilir. Ağrı hayatı tehdit etmemekle birlikte hayat kalitesini oldukça düşürür. Ağrılar, ilgili kas ve tetik noktalar ile ilgili olmayan yerlere yayılım gösterirler.
Miyofasial ağrı sendromları nasıl teşhis edilir ?
Miyofasial ağrı sendromlarında öykü ve fizik muayene tanı koydurucudur. Sebepleri ortaya koymak ve ayırıcı teşhis için laboratuvar ve radyolojik tetkikler gerekebilir.
Miyofasial ağrı sendromları nasıl tedavi edilir ?
Germe egzersizleri miyofasial ağrılardaki tetik noktaları kısmen inaktive edebilir. Etilklorür spreyleri ile spreyleme ve germe egzersizlerinin birlikte uygulanması daha iyi sonuç verir.
Tetik nokta enjeksiyonları en etkili tedavidir. Özellikle nöralterapi, miyofasial ağrı sendromundaki en iyi tedavi yöntemlerinden birisidir. Riski çok azdır ve uygulama yöntemi kolay, etkisi kısa sürede ortaya çıkan bir tedavidir. Amaç dokunun kanlanmasını arttırarak tekrar normal çalışabilmesini sağlamaktır.
Ayrıca masaj, aktif ve pasif hareketler, analjezikler, kas gevşeticiler, antidepresanlar kullanılabilir.
TENS ve diğer fizik tedavi uygulamaları oldukça faydalıdır. Tedavide en önemli nokta, gerilmiş olan kasın gevşetilmesi ve sonrasında gerekli egzersiz programları ile güçlendirilmesidir.
OTURURKEN
Çenenizi hafif bükük gözleriniz karşıya bakar pozisyonda ve boynunuzu arkaya çekik tutun. İyi bir boyun sağlığı iyi bir duruşla mümkündür. Boynunuzun normal eğriliğini koruyun. Kol destekleri olan beli ve sırtı destekleyen koltuklar kullanın. Gevşemeyin; bütün omurganız sandalye arkalığına dayanacak şekilde dik veya dike yakın olsun. Sandalye kollarını kollarınıza destek olarak kullanırsanız, ileri eğilme sebebiyle boynunuzda olacak lüzumsuz zorlanmayı önlemeye yardımcı olur. Çenenizi ileri doğru uzatarak çok dikkatlice bir yere bakmayın.
Boynu ve beli destekleyen koltuk çalışırken oldukça önemlidir.
AYAKTA DURURKEN
Oturur pozisyondaki gibi çenenizi hafif bükük gözleriniz karşıya bakar pozisyonda ve boynunuzu arkaya çekik tutun. Keza belinizin ve sırtınızın düz durmasına çalışın. Dizlerinizi bükmeden öne doğru eğilmeyin. Sabit durmak ve öne eğilmek disklerdeki basıncı arttıracağı için uzun süre aynı yerde sabit durmayın.
YATARKEN
Boyun ağrılarında yatış şekli önemlidir. Kişi sabah kalktığında boynunda ağrı hissediyorsa yatış şekli ve yastığı gözden geçirilmelidir. Yüzüstü yatmayın. Yan yatarak uyumanız daha iyidir. Baş ve boynunuza yastığın yardımıyla normal bir duruş sağlayın, ve kollarınızı aşağıda tutun. Eğer kişi yatarken yastık ince ise boynu gereye ve yana düşer böylece kanalda sinir sıkışır. Yastık normalden kalın ise boyun askıda kalarak boyun çevre dokusu gerilir ve ağrıya neden olur. Eğer sırt üstü yatmak istiyorsanız yastığınızı baş ve boynunuzun altına gelecek şekilde koyun. Yastık baş ve boynunuzu nötür bir durumda desteklemelidir. Boynunuzun gergin durmasından kaçının.
Oturduğunuz yerde uyumak boyun için oldukça zararlıdır.Yatarken televizyon seyretmek ve kitap okumak boyun kaslarınızı zorlar. Yatarken kollarınızı başınızın altına koymak yada kollarınızı baş hizasında tutmak zararlıdır.
ARABA KULLANIRKEN
Arabada yüksek oturun. Koltuğunuz ( tercihen sert) direksiyonun üzerinden bakmak için gerilme ve eğilmenizi gerektirmeyecek şekilde ne çok alçak ne de çok geride olmalıdır. Destek için poliüretan bir sırt yastığı faydalı olabilir; yastık 1-2cm kalınlığında, sırtınız genişliğinde ve omuzlarınızın hizasına kadar olmalıdır. Aynaları iyi ayarlayın. Boyun ağrısı olanlar geri giderken boyunlarıyla değil belleriyle dönmelidir. Gereksiz yere camları açmayın, alacağınız rüzgar boyun tutulmasına yol açabilir.
Uzun yolculuklarda boyunluk kullanılması oldukça yararlıdır. Uzun yolculuklarda 3-4 saatte bir ara vererek boyun, sırt ve bel kaslarınızı esnetin.
BİR CİSMİ KALDIRIRKEN
Bir cismin uygun olarak kaldırılması boyun ve bel sağlığı için çok önemlidir. Dizlerinizi bükün ve kaldırma için bacak kaslarınızı kullanın. Ani hareketlerden kaçının. Ağırlığı gövdenize yakın tutun ve hiçbir şeyi baş hizasından yukarı kaldırmaya çalışmayın. Nefes tutarak ağırlık kaldırmayın çünkü omurganıza zarar verirsiniz.Başınız hizasından yüksekçe bir rafa uzanmanız gerekliyse bir iskemleye çıkın. Uzun süre uzanma veya yukarı bakmaktan kaçının.
ÇALIŞIRKEN
Günümüz insanının en fazla zaman geçirdiği an çalışma anıdır. Artık günde 4 saatten fazla oturarak çalışan insanların ergonomi kurallarına uyması zorunlu olarak kabul edilmiştir. Boynun uzun süre aynı pozisyonda uygun olmayan şekilde kalması dokuları zedelemek-tedir. Nötral pozisyon dediğimiz gövde üzerinde başın orta hatta olması, doğal eğriliğinin korunması riskleri azaltır. Yapılan işe sık sık ara verilip boynun normal şekline getirilmesi önemlidir.
Çalışma sırasında gövdenin pozisyonu önemlidir. Monitör gövdenin tam karşısında olmalıdır.Gövde rotasyonundan kaçınılmalıdır.
Koltuk beli ve sırtı desteklemeli ve koltuk dik ve yaklaşık 10-15º eğiklikte olmalıdır.Sandalye yüksekliği ve arkalık yüksekliği ayarlanabilir olmalıdır.
Monitörün üst sınırı dik duran bir kişinin göz hizasında olmalı, uzaklığı ise bir kol boyu uzaklıkta olmalıdır .Böylece ekrana bakılırken boynun gereksiz hareketi azaltılmış olur.
Klavye dirsek 90° iken kullanılabilir yükseklikte ve gövdeye yakın olmalıdır.
Mouse klavye yanında olmalı, kişi hem klavye hem de mouse kullanırken el bileğinde gereksiz bükülme olmamalı.Böylece bilekte tendon ve sinir zedelenmesi oluşmaz.
Telefon hiçbir zaman boyun ve kulak arasına sıkıştırılmamalıdır.
DİKKAT EDİLECEK DİĞER NOKTALAR
* Dişleri sıkarak yatmak ( diş gıcırdatması) boyun kaslarında spazma yol açar, sonuçta boyun ağrıları ve çiğneme kaslarında ağrı olur.
* Telefonla konuşurken telefonun boyunla omuz arasına sıkıştırılması boyun kaslarına zarar verebilir.
* Bel ağrıları ve boyun ağrıları birbirlerini oldukça etkileyen hastalıklardır. Bu nedenle boynu ağrıyanlar aynı zamanda bellerine, beli ağrıyanlarda boyunlarına dikkat etmelidirler.
* Işıklandırması iyi ayarlanmamış ortamlarda çalışmak boyun ve sırt kaslarınızı zorlayabilir.
* Çok uzak yada yakın mesafeden televizyon seyretmeyin.
* Özellikle saçları uzun olanlar iyice kurutmadan dışarı çıkarlarsa boyun kaslarında spazm olur. Bu nedenle saçlar yıkandıktan sonra mutlaka kurutulmalıdır.
* Görme bozuklukları, objelerin görülmesi için çok daha fazla dikkat göstermenizi gerektirir. Bu durum boyun kaslarını yorarak boyun ve omuz ağrılarına zemin hazırlar. Bu nedenle görme bozuklukları zamanında tedavi edilmelidir.
* Ellerinizi omuz hizasından yüksek yada çok alçak seviyelerde kullanmanız boyun bölgesini zorlar. Bu nedenle öğretmenlerde, duvar ve tavan işçilerinde boyun ağrısı sık görülür.
* Eğer öğretmenseniz tahtaya kazı yazarken omuz hizasından üst seviyeye ve çok aşağı seviyelere yazı yazmayın.
* Perde takmak gibi çok nadir yapılan uygun olmayan aktivitelerde bile boyun fıtığına ve diğer boyun ağrılarına yakalanabilirsiniz. Üzerine çıktığınız platformu yükselterek bu riski en aza indirin yada boyun probleminiz varsa en iyisi hiç yapmayın, daha uygun birilerinden yardım isteyin.
* Uykusuzluk, çok çalışma, sinirsel gerginlik, işinden memnun olmama, takdir edilmeme gibi durumlar boyun kaslarında gerginlik yaparak disklerin beslenmesini bozabilir.
OTURURKEN
Çenenizi hafif bükük gözleriniz karşıya bakar pozisyonda ve boynunuzu arkaya çekik tutun. İyi bir boyun sağlığı iyi bir duruşla mümkündür. Boynunuzun normal eğriliğini koruyun. Kol destekleri olan beli ve sırtı destekleyen koltuklar kullanın. Gevşemeyin; bütün omurganız sandalye arkalığına dayanacak şekilde dik veya dike yakın olsun. Sandalye kollarını kollarınıza destek olarak kullanırsanız, ileri eğilme sebebiyle boynunuzda olacak lüzumsuz zorlanmayı önlemeye yardımcı olur. Çenenizi ileri doğru uzatarak çok dikkatlice bir yere bakmayın.
Boynu ve beli destekleyen koltuk çalışırken oldukça önemlidir.
AYAKTA DURURKEN
Oturur pozisyondaki gibi çenenizi hafif bükük gözleriniz karşıya bakar pozisyonda ve boynunuzu arkaya çekik tutun. Keza belinizin ve sırtınızın düz durmasına çalışın. Dizlerinizi bükmeden öne doğru eğilmeyin. Sabit durmak ve öne eğilmek disklerdeki basıncı arttıracağı için uzun süre aynı yerde sabit durmayın.
YATARKEN
Boyun ağrılarında yatış şekli önemlidir. Kişi sabah kalktığında boynunda ağrı hissediyorsa yatış şekli ve yastığı gözden geçirilmelidir. Yüzüstü yatmayın. Yan yatarak uyumanız daha iyidir. Baş ve boynunuza yastığın yardımıyla normal bir duruş sağlayın, ve kollarınızı aşağıda tutun. Eğer kişi yatarken yastık ince ise boynu gereye ve yana düşer böylece kanalda sinir sıkışır. Yastık normalden kalın ise boyun askıda kalarak boyun çevre dokusu gerilir ve ağrıya neden olur. Eğer sırt üstü yatmak istiyorsanız yastığınızı baş ve boynunuzun altına gelecek şekilde koyun. Yastık baş ve boynunuzu nötür bir durumda desteklemelidir. Boynunuzun gergin durmasından kaçının.
Oturduğunuz yerde uyumak boyun için oldukça zararlıdır.Yatarken televizyon seyretmek ve kitap okumak boyun kaslarınızı zorlar. Yatarken kollarınızı başınızın altına koymak yada kollarınızı baş hizasında tutmak zararlıdır.
ARABA KULLANIRKEN
Arabada yüksek oturun. Koltuğunuz ( tercihen sert) direksiyonun üzerinden bakmak için gerilme ve eğilmenizi gerektirmeyecek şekilde ne çok alçak ne de çok geride olmalıdır. Destek için poliüretan bir sırt yastığı faydalı olabilir; yastık 1-2cm kalınlığında, sırtınız genişliğinde ve omuzlarınızın hizasına kadar olmalıdır. Aynaları iyi ayarlayın. Boyun ağrısı olanlar geri giderken boyunlarıyla değil belleriyle dönmelidir. Gereksiz yere camları açmayın, alacağınız rüzgar boyun tutulmasına yol açabilir.
Uzun yolculuklarda boyunluk kullanılması oldukça yararlıdır. Uzun yolculuklarda 3-4 saatte bir ara vererek boyun, sırt ve bel kaslarınızı esnetin.
BİR CİSMİ KALDIRIRKEN
Bir cismin uygun olarak kaldırılması boyun ve bel sağlığı için çok önemlidir. Dizlerinizi bükün ve kaldırma için bacak kaslarınızı kullanın. Ani hareketlerden kaçının. Ağırlığı gövdenize yakın tutun ve hiçbir şeyi baş hizasından yukarı kaldırmaya çalışmayın. Nefes tutarak ağırlık kaldırmayın çünkü omurganıza zarar verirsiniz.Başınız hizasından yüksekçe bir rafa uzanmanız gerekliyse bir iskemleye çıkın. Uzun süre uzanma veya yukarı bakmaktan kaçının.
ÇALIŞIRKEN
Günümüz insanının en fazla zaman geçirdiği an çalışma anıdır. Artık günde 4 saatten fazla oturarak çalışan insanların ergonomi kurallarına uyması zorunlu olarak kabul edilmiştir. Boynun uzun süre aynı pozisyonda uygun olmayan şekilde kalması dokuları zedelemek-tedir. Nötral pozisyon dediğimiz gövde üzerinde başın orta hatta olması, doğal eğriliğinin korunması riskleri azaltır. Yapılan işe sık sık ara verilip boynun normal şekline getirilmesi önemlidir.
Çalışma sırasında gövdenin pozisyonu önemlidir. Monitör gövdenin tam karşısında olmalıdır.Gövde rotasyonundan kaçınılmalıdır.
Koltuk beli ve sırtı desteklemeli ve koltuk dik ve yaklaşık 10-15º eğiklikte olmalıdır.Sandalye yüksekliği ve arkalık yüksekliği ayarlanabilir olmalıdır.
Monitörün üst sınırı dik duran bir kişinin göz hizasında olmalı, uzaklığı ise bir kol boyu uzaklıkta olmalıdır .Böylece ekrana bakılırken boynun gereksiz hareketi azaltılmış olur.
Klavye dirsek 90° iken kullanılabilir yükseklikte ve gövdeye yakın olmalıdır.
Mouse klavye yanında olmalı, kişi hem klavye hem de mouse kullanırken el bileğinde gereksiz bükülme olmamalı.Böylece bilekte tendon ve sinir zedelenmesi oluşmaz.
Telefon hiçbir zaman boyun ve kulak arasına sıkıştırılmamalıdır.
DİKKAT EDİLECEK DİĞER NOKTALAR
* Dişleri sıkarak yatmak ( diş gıcırdatması) boyun kaslarında spazma yol açar, sonuçta boyun ağrıları ve çiğneme kaslarında ağrı olur.
* Telefonla konuşurken telefonun boyunla omuz arasına sıkıştırılması boyun kaslarına zarar verebilir.
* Bel ağrıları ve boyun ağrıları birbirlerini oldukça etkileyen hastalıklardır. Bu nedenle boynu ağrıyanlar aynı zamanda bellerine, beli ağrıyanlarda boyunlarına dikkat etmelidirler.
* Işıklandırması iyi ayarlanmamış ortamlarda çalışmak boyun ve sırt kaslarınızı zorlayabilir.
* Çok uzak yada yakın mesafeden televizyon seyretmeyin.
* Özellikle saçları uzun olanlar iyice kurutmadan dışarı çıkarlarsa boyun kaslarında spazm olur. Bu nedenle saçlar yıkandıktan sonra mutlaka kurutulmalıdır.
* Görme bozuklukları, objelerin görülmesi için çok daha fazla dikkat göstermenizi gerektirir. Bu durum boyun kaslarını yorarak boyun ve omuz ağrılarına zemin hazırlar. Bu nedenle görme bozuklukları zamanında tedavi edilmelidir.
* Ellerinizi omuz hizasından yüksek yada çok alçak seviyelerde kullanmanız boyun bölgesini zorlar. Bu nedenle öğretmenlerde, duvar ve tavan işçilerinde boyun ağrısı sık görülür.
* Eğer öğretmenseniz tahtaya kazı yazarken omuz hizasından üst seviyeye ve çok aşağı seviyelere yazı yazmayın.
* Perde takmak gibi çok nadir yapılan uygun olmayan aktivitelerde bile boyun fıtığına ve diğer boyun ağrılarına yakalanabilirsiniz. Üzerine çıktığınız platformu yükselterek bu riski en aza indirin yada boyun probleminiz varsa en iyisi hiç yapmayın, daha uygun birilerinden yardım isteyin.
* Uykusuzluk, çok çalışma, sinirsel gerginlik, işinden memnun olmama, takdir edilmeme gibi durumlar boyun kaslarında gerginlik yaparak disklerin beslenmesini bozabilir.
Boyun ağrısı son yılların en sık gözlenen sağlık problemlerinden biri haline gelmiştir. Çevremizdeki her 3 kişiden biri hayatı boyunca en az bir kez boyun ağrısı çeker.
Halk arasında kemik erimesi olarak da bilinen osteoporoz; düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikro yapısında bozulma…